Fenerbahçe bugün Gençlerbirliği ile bu sezonun “final maçını” oynayacak. Bu maç kazanılırsa Şampiyonlar Ligi’ne katılmak mümkün olacak. Federasyondan kaynaklanan hakem oyunları ile karşılaşmazsak bugünkü maçın kesin favorisinin Fenerbahçe olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Fenerbahçe bu sezon büyük ölçüde kendisi dışından kaynaklanan sebeplerle şampiyonluğu kaçırdı. Ali Şen’in hatalı politikaları ve hakemlerin hiçbir ahlaki ölçüye sığmayan yanlı tutumları 90. yılı bir şampiyonlukla taçlandırmaya engel oldu.
Ben şahsen Fenerbahçe’nin büyük takım özelliklerinin bu maçta da ortaya çıkacağına ve her şart altında sahadan galibiyetle ayrılacağına inanıyorum. Bu yüzden şimdi gözlerimizi gelecek sezon oynanacak Şampiyonlar Ligi’ne çevirmeliyiz.
Fenerbahçe önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi’nde yalnızca bir yıl önceki rekoru ile yarışmayacak. Ezeli rakibimiz Galatasaray da aynı ligde mücadele edecek. Dolayısıyla her Fenerbahçeli’nin amacı hem geçen yılın puanını geçmek hem de Galatasaray’dan daha başarılı olmak. Tahmin etmeye bile gerek yok her Galatasaraylı’nın düşü de bunun tersi olmalı.
Şampiyonlar Ligi’ndeki takımlar ülkelerinin en üst düzey takımları. Bu yüzden Fenerbahçe’nin de böyle olması gerek.
İlk yapılacak iş teknik yönetimin bir Avrupa takımı olan Fenerbahçe’ye yakışır hale getirilmesi olmalı.. Hiçbir uluslararası başarısı olmayan Veselinoviç ile Fenerbahçe Avrupa’da başarı kazanamaz.
Her fırsatta dünya futbolunun bütün ünlü isimleriyle ahbap olduğunu söyleyen Ali Şen bu sözünü şimdi ispat etmek ve takımın başına gerçekten Fenerbahçe’ye layık bir teknik adam getirmek zorunda.
Türkiye’deki başarısızlıkları Federasyon’a yükleyen Ali Şen, Avrupa’daki başarısızlıktan UEFA’yı sorumlu tutmayacağını şimdiden bilmeli ve taraftar nezdindeki prestijini güvenceye almak için teknik adam sorununu çözmeli.
“Tek yetkili Rıdvan”dır gerekçesinin arkasına saklanmak ne yönetimi ne de Ali Şen’i muhtemel başarısızlıkların sorumlusu olmaktan kurtarmayacaktır.