Savcılık işini düzgün yapmalı
ŞİKE soruşturması bir yandan yürüyor ve biz her gün gazetelerden yeni bir şey öğreniyoruz.
Öğrendiğimiz hususlar gizli kalması gereken hazırlık soruşturması ile ilgili.
Belli ki soruşturmayı yürütenler, yasaların üzerine çıkarak bir kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar.
Bunda başarılı olduklarına da kuşku yok. Kamuoyunda şike yapıldığına ilişkin bir kanaat yarattılar ve bundan sonra bu kanaati değiştirmek, sanıkların kendilerini savunabilmeleri ve dertlerini anlatabilmeleri çok zor.
Mesela dün gazetelerden birinde Aziz Yıldırım’ın, Beşiktaş maçı için Cüneyt Çakır’ın hakem olarak atanmasını istediği ve “Bana Cüneyt’i gönderin” dediği ile ilgili bir haber vardı.
O maçtan sonra yazılan hakem yorumlarına baktım, o gün Cüneyt Çakır’ın hatasıza yakın maç yönettiğini yazmışlar. Maçtan sonra hakemin kötü yönetimi ile ilgili olarak yapılmış bir yorum da yok.
Ama polis tarafından sızdırılan bu konuşmayı gazetenize manşet yaptığınız zaman sadece Aziz Yıldırım’ı değil, hakem Cüneyt Çakır’ı da zanlı hale getiriyorsunuz.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Karabükspor ilk günden beri Emenike’nin sakatlığı ile ilgili ellerinde doktor raporu olduğunu söylüyor. Öte yandan eğer bir oyuncuya para vererek şike yapmasını istiyorsanız, onun saha dışında olmasını mı istersiniz, sahanın içinde olup, işinize yarayacak hareketleri (kendini attırmak, penaltı yaptırmak gibi) yapmasını mı istersiniz?
Yani Emenike’nin kendisini savunabilecek gerekçeleri var, bunu hakkında dava açılırsa mahkeme değerlendirecek ama şimdiden suçlu olarak ilan edilmiş durumda.
Polisin ve savcının istediği zaman hazırlık soruşturmasının gizliliği ilkesine nasıl titizlikle uyduğunu biliyoruz. Bunun en güzel örneği Deniz Feneri ile ilgili olarak yürütülen soruşturmadır.
Bu soruşturmada ifadeleri alınanların ne söylediklerini bilmiyoruz, ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda ne tür belgelerin ele geçtiğinden de haberdar değiliz.
Bunları ancak savcılık iddianamesini yazıp, mahkeme de bu iddianameyi kabul ettiğinde öğrenebileceğiz ki doğrusu da budur.
Çok önemli bir soruşturmanın bu tür hak ihlalleri ile zedelenmesini önlemek de savcılığın görevidir.
En zor iş Aydınlar’a düştü
FUTBOL Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, dün savcılık ve emniyete giderek bilgi aldı.
Kendisine nasıl bilgi verildi, ne tür belgeler gösterildi, bilemiyoruz. Kim bilir, belki de savcılık ve polis, hazırlık soruşturması evrakının gizli olduğunu belirterek bir şey göstermemiş de olabilirler.
Ancak durumun vahim ve acil olduğu da su götürmez bir gerçek.
Önümüzdeki sezon bu şekilde oynanamaz!
Futbol Federasyonu ligler ve Avrupa kupalarındaki eleme turları başlamadan önce bir karar vermek zorunda.
Mehmet Ali Aydınlar ve ekibinin bu süreçte rahat bırakılmalarında ve sağlıklı bir kararı bir an önce almalarında yarar var.
Şu anda en zor durumda olanlar onlar ve herkesin yeni seçilen bu heyete ve vereceği karara destek olması gerekiyor.