MİLLİYET

Masadaki hesap savaşa uymadı!

 Gündüz Aktan, dünkü Radikal’de yayımlanan yazısında İsmet Paşa’nın bir sözünü hatırlatıyor: İnsanlar, savaşta daha önceden tahmin edilemeyen bir dayanma gücüne sahip olurlar.

Askerlik yaşantısının neredeyse tümünde, kendisinden çok daha güçlü ordularla baş etmek zorunda kalmış bir komutanın verdiği bu askerlik dersini, şimdi Washington’daki askeri stratejistler de almış olmalı.
ABD’nin ve müttefiklerinin savaştan önceki düşünceleri temel bir varsayıma dayanıyordu: Saddam Hüseyin bir diktatör ve Irak halkı onu savunmak için kendisini tehlikeye atmayacaktır.
Gerçek hayat bu hesapla çakışmadı.
Amerikan müdahalesi ile birlikte ayaklanması beklenen Şii Araplar’ın hakim olduğu kentlerde bile direniş sürüyor.

Halkı da kaybediyor..
Önceki gün, Bağdat’ta kayıp iki pilotun aranması sırasında televizyonlara yansıyan görüntüler, Bağdat’ta tahmin edilenden çok daha büyük bir direniş ile karşılaşılması olasılığını arttırıyor.
Bu en azından savaşın ABD’nin öngördüğü gibi pek de uzun olmayan bir sürede bitmeyeceğini gösteriyor.
ABD, daha savaş başlamadan önce diplomatik alanda ciddi bir yenilgiye uğradı. Sadece hükümetler nezdinde değil, sivil halk örgütleri nezdinde de kaybedilen bir diplomatik savaş..
Dünyanın önemli bölümü ABD’yi saldırgan olarak görüyor ve saldırıyı onaylamıyor. Tepkisini büyük kitlesel gösterilerle ortaya koyuyor.
Irak’taki direniş arttıkça, Bağdat’taki “şok ve dehşet” saldırısı tekrarlandıkça Amerika dünya halklarının vicdanlarında mahkûm olacak.
Bağdat’taki olası direnişin yaratacağı dehşet görüntüleri arttıkça bu mahkumiyet kesinleşecek ve belki de geri dönüşü olmayan bir Amerikan düşmanlığına kadar da varacak.

Koltukları sallanacak
Bu son derece normal. İçinde milyonlarca masum insanın yaşadığı kentlere atılan bombaların normal bir insanın vicdanını rahatsız etmemesi mümkün mü?
Ağlayan çocuklar, kopmuş kollar, bacaklar… Bir gece yarısı uykusundan uyanma fırsatını dahi bulamamış insanlar..
Öteki tarafta da esir alınan ya da ölen Amerikalı, İngiliz askerlerin görüntüleri var.
Bu görüntülerin giderek artması bu kez benzer bir savaş aleyhtarı tablonun Amerika ve İngiltere’de güçlenmesine yol açacak.
Meşruiyeti neredeyse bütün dünya tarafından tartışılan bir askeri operasyonun mimarları olarak Bush ve Blair’in koltuklarının ciddi olarak sallandıklarına tanık olacağız.
Bizler gibi seyirci konumunda olanlara da bir tek şey düşüyor, dua etmek: Bu savaş bir an önce bitsin, talihsiz Irak halkının çektiği acılar son bulsun..

Babacan’ın açıklaması…
Geçen gün bir yazımda Devlet Bakanı Ali Babacan’ı da eleştirmiştim. Ali Babacan, geçtiğimiz salı günü sabah saatlerinde yaptığı açıklamada, ABD ile ekonomik konularda varılan mutabakatın geçerli olduğunu söylemişti. Ben de Ali Babacan’ı gerçekleri gizleyerek halkı ve yatırımcıları yanıltmakla eleştirmiştim. Babacan aradı ve açıklamasını yaptığı saatlerde Powell ile Abdullah Gül arasındaki görüşmenin yapılmamış olduğunu ve bu görüşmeden sonra paketin artık masada bulunmadığının anlaşıldığını söyledi. Hazine Bakanı olarak piyasaları yanıltmak gibi bir niyetinin olamayacağını vurguladı. Okuyucularımın bilgilerine sunarım.