Önceki gün Milliyet’in “on- line” versiyonunda en çok okunan “son dakika haberleri” sıralamasında “ilk 20” içinde bir tek siyaset haberi vardı: “Bakan Durmuş, kalp krizi geçiren eskort polisi kurtardı.”

Buna da “siyaset haberi” değil, “kahramanı siyasetçi olan haber” demek daha doğru aslında…
Her sabah masama bir önceki gününün “internet skorları” konuyor. Gazetemizin “on-line” versiyonunu hazırlayan arkadaşlarımızın yazdıkları bir program, gazetemizdeki hangi haberin internette kaç kişi tarafından okunduğunu ölçüyor ve ertesi sabah bu sonuçları raporluyor.
Çok özel bir siyasi gelişme olmadığı takdirde en çok okunan haberler sıralamasında siyaset haberleri ilk 20’ye nadiren giriyor.
Siyasetin giderek daha az ilgi görüyor olmasının nedeni acaba “yeni yüz” sıkıntısı mı diye düşünüyorum…

Sandalye kapma oyunu
Siyaset sahnemizin aktörleri ile o kadar uzun zamandır bir aradayız ki adeta yüz-göz olduk…
Ne yeni bir şey söylediklerini duyabiliyoruz, ne de yeni bir şey söylediklerinde bunun yeni olduğunu algılayabiliyoruz.
Siyasi liderlerimizin kendi aralarında bir tür “müzikli sandalyeler” oyunu oynadıklarının farkındayız. Müzik çalıyor, bitiyor ve bir tanesi ayakta kalıyor… Sonra o oturuyor başkası kalkıyor, o oturuyor başkası kalkıyor… Böylece sürüp giden, ama hep aynı oyuncularla oynanan bir sandalye kapma oyunu…
Seçimi kaybeden sabrederse gelecek seçimde hiç olmazsa koalisyon ortağı olabiliyor, bu kez kaybedenler sabrederlerse iki seçim sonra sıra yine onlara geliyor…
Dünya yüzünde sanıyorum benzeri durumda bir başka ülke de yok.
Sekiz sene önce Avrupa’da siyasi lider olarak adını duyduğumuz, bildiğimiz kaç kişi şu anda hâlâ aynı koltukta oturuyor? Hafızanızı yoklayın, beş parmağınızla sayabileceğiniz kadar az sayıda isim çıkacak karşınıza…

Heyecan sinyalleri…
Böyle bir ortamda genç bir diplomatın görevinden istifa ederek siyasete soyunacağını açıklaması ve mevcut bir siyasi partinin başına geçebileceğinin sinyallerinin verilmesi görüyorum ki bazı çevrelerin ilgisini çekiyor.
Mehmet Ali Bayar’dan söz ediyorum.
Benim karşılaştığım, konuştuğum insanlar elbette bütün Türkiye’nin eğilimleri konusunda bir fikir veremezler ama 40 yaşında, modern bir insan olarak tanınan Mehmet Ali Bayar’ın bu çok güç işe soyunmaya cesaret etmesinden birçok kişinin etkilendiğini görüyorum.
Kendisini tanırım. Açık fikirli, modern, bazıları gibi rol gereği değil gerçekten inandığı için Cuma namazlarını kılan, ailesiyle birlikte geçirdiği zamanların değerli olduğunu bilen bir insan… Geleneksel değerlerine bağlı, muhafazakâr ama Türkiye’nin gelişmesini Batı’ya yönelmekte gören bir kitlenin hoşlanabileceği bir siyasetçi adayı…
Elbette, Türkiye’nin geleceğinde önemli bir siyasi lider olup olmayacağına bunlara bakarak karar vermek mümkün değil. Türkiye’ye dönüşünden sonra göstereceği performans ve insanları ikna gücünün derecesi Mehmet Ali Bayar’ın da geleceğini belirleyecek.
Bu aşamada söylenebilecek şu: Mehmet Ali Bayar gibi yeni bir ismin ortaya çıkması bile birçok kişiyi heyecanlandırıyor… Kardeşi Uğur Bayar’ın ANAP’lı bakan tarafından apar topar görevden alınmasını bile bu heyecana bağlayanlar var.