İnsanoğlu gariptir her lafı kaldırmaz!
Çetin Altan’ın yazılarından birisi okumuştum. Elimde makas kupon ve gazete köşe yazısı kesme adetim olmadığı için kaynak gösteremiyorum.
Hatırladığım kadarıyla şöyle deniyordu: Bir insana yapılacak en büyük kötülüklerden biri, o insanı boş kağıtlarla bir odaya koymak ve hergün bir köşeyi doldurmakla yükümlü kılmaktır.
Yazıişlerindeki arkadaşların çabasıyla her gün bir yazı yazma çabasına girdiğim için şimdi bu sözlerin altındaki derin anlamı daha iyi anlıyorum.
Oysa eskiden pek de böyle düşünmezdim. Köşe yazarlığı bana biraz “avanta bir iş” gibi gelirdi.
Kendimi hep şöyle hayal ederdim: Sabah 11.00’e doğru işe geliyorum. Kahvemi içerken gazetelere göz atıp, yazı konusu düşünüyorum. Öğlen yemeğini takiben arkadaşlarla laflayıp yine kahvemi içiyorum. Sonra oturup iki tıktık yazımı yazıyorum. Saat oldu dört. Hadi bana eyvallah!
Bunların sadece bir hayalden ibaret olduğunu bir bilgisayar ile birlikte bir odaya tıkılınca anladım.
Bundan önceki önyargılarım nedeniyle köşe yazarlarından (kendi mesaj kutusuna özel not yazanlardan değil) alenen özür diliyorum.
Türkiye iyilikten ne anlar?
Şimdi bu yazıyı okuyunca yazıişlerindeki arkadaşların “iyilik de yaramıyor” diye mırıldandıklarını duyar gibiyim.
Çünkü bir görüşe göre de bir insana fikirlerini her gün yazma imkanı vermek ona yapılabilecek en büyük iyilik.
Zaten bu iyilik-kötülük meselesi öteden beri bizde “sebep-sonuç” olarak algılanagelmiştir.
“Sana ne iyilik yaptım ki bana bu kötülüğü reva görüyorsun” sözünü hangi Türk büyüğünün söylediğini bilemiyorum. Ama bildiğim, bu sözde kristalize olan hareket tarzlarının yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olduğu.
Zaten bu yüzden “İyilik yap denize at, balik bilmezse halik bilir” diye bir de atasözümüz var.
Her halde cumartesi günkü gazetelerde yer alan şu haberi sizler de okumuşsunuzdur.
Afyon’da yayın yapan Meltem FM Radyosu’nun DJ’i Cüneyt Kargılı, yayın sırasında sarfettiği “Türklere iyilik yaramaz” sözü nedeniyle gözaltına alınmış.
Afyon Cezaevi’ndeki tutukluların ihbarıyla gözaltına alınan Kargılı, Türklüğe hakaret suçlamasıyla yargılanacakmış.
Hepimizin her gün söylediğimiz, hatta atasözleri haline getirip nesilden nesile aktardığımız bir yargıyı seslendirdi diye Cüneyt Kargılı mahkeme kapılarında sürünecekmiş.
Türk pasaportuyla yurtdışına çıkanlara yabancı sınır görevlilerinin yaptıkları muameleleri bilip de bunu önlemek için hiçbir çaba göstermeyen büyüklerimizin değil de, Meltem FM’in spikeri Cüneyt Kargılı’nın “Türklüğe hakaret”ten yargılanması gerçekten fıkra gibi.
Zavallı Cüneyt’in başına gelenleri okuyunca aklıma, yazımın başlığındaki söz ve pek de edepli olmayan devamı geldi.
İnsanoğlu gerçekten garipti. Her sözü kaldırmıyordu. İyilik yapana teşekkür etmiyor, kötülük yapmak için fırsat kolluyordu.