Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Sabah’ın Genel Yayın Müdürü dünkü gazetesinde “Bütün gazetelerin bağımsız olduğu, hiçbir haberin, hiçbir maksat taşımadan okura ulaştırıldığı, rakiplere tiraj farkını açtıkları için iftira edilmediği bir basın” diyor.

Bu isteğine katılmamak mümkün değil.

Bu istek hayata geçirilirse gazeteler promosyon alanında işbirliği yaptıkları için bazı vergi kaçakçılarının yaptıklarını halktan saklamayacaklar demektir.

Yine bazı gazeteler ilan almak için yalan haber yazma şantajıyla işadamlarını korkutmayacaklar demektir.

Adı lazım değil, bazı gazetelerin yaptığı gibi hükümetle iyi ilişkiler kurmak ve uygun koşullarda kredi temin etmek için başbakan yağcılığı da yapılmayacak demektir.

Bizim önerimiz

Türk basınının geleceği ve okuyucunun selameti açısından Zafer Bey’in önerilerine benim bir iki katkım olacak. Tabii kabul ederlerse…
1. Okuyucu hiçbir şekilde kandırılmamalıdır. Okuyuculara bir gazetedeki hediyelerin tümüne birden sahip olacakmış izlenimi verilmemelidir.
2. Kazı-kazan, aç-kazan türü piyangolarda boş biletlerle okuyucu aldatılmamalıdır. Bir gazete “vereceğim” dediği hediyeleri vermelidir. “Çıkmamış” numarasına yatmamalıdır.
3. Promosyonlarda halka altın yerine teneke kolyeler, devrik, kazak geçirmiş otomobiller verilmemelidir.
4. Gazete-dergi patronları, kendi arkadaşları hakkında haber yapıldı diye gazetecileri yumruklamamalıdır.
5. Zafer Mutlu, iki kat aşağısındaki Takvim gazetesinin iki aydır okuyucularını kandırmasına da göz yummamalıdır. Bizim tespitlerimize göre 101 otomobilden sadece 7’sini, 3 bin bisikletten de sadece 690’ını dağıtan Takvim’in sahip ve yöneticilerine “Dur arkadaş! Bu sahtekarlığa izin vermem” demelidir.

Ve bunu da bir an önce yapmalıdır!