Posta yayın hayatına atılalı bir ay bile olmadan Türkiye’nin haberleri en çok alınan, yaptıkları en çok taklit edilen gazetesi olmayı başardı.

Geçen hafta Posta’nın haberleri yine bir çok “büyük” gazetenin en önemli haber kaynağıydı.

Bazı özel bankaların beş milyon liranın altında vadeli mevduat kabul etmemeleriyle ilgili haberlerimiz çok satan bir gazetenin taşra baskılarında manşet bile oldu.

Posta’nın çok okunduğunu bildiğimiz “insan” haberleri de rakip gazetelerin yöneticilerinin en çok kıskandığı haberlerin başında geldi. Geçtiğimiz haftalar içinde Posta’da yayınlanan bir çok “insan” haberleri kıskançlık fırtınalarına neden oldu.

Bunlara gülüp geçtik.

Posta’nın Görsel Yönetmeni Kenan Sönmezler’in yönetimindeki teknik ekibin yarattığı başarılı gazete mizanpajı ve getirdikleri bazı yenilikler de çok satan gazetelerimiz tarafından taklit edilmeye başlandı.

Her zaman “en iyi” olduğunu iddia eden gazetelerin bu uygulamaları bizi çok mutlu etti.

Arkadaşlarımız yılmadan çalışmalarına devam ediyorlar. Böylece yalnızca bizim için değil, tüm Türk basınının kullanabileceği yenilikleri yaratabilecekler.

Bizim bu konuda bir kıskançlığımız yok. Yetere ki gazeteler okuyucularına daha iyi hizmet edebilsinler. Bunda bizim de küçük paylarımız oluyorsa, ne mutlu bize.

Zülfikar Doğan Posta’da

Sizlere daha iyi bir gazete hazırlama yolundaki çalışmalarımız kadrolaşma alanında da sürüyor. Gazeteci arkadaşlarımız Zülfikar Doğan da bu çerçeve içinde yerini aldı. Açık olan Ankara Temsilciliğimizi bundan böyle Zülfikar Doğan yürütecek.

Zülfikar Doğan, aralarında Sedat Simavi ödülü de bulunan bir çok gazetecilik ödülünün sahibi. Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu mezunu. Onlarla çok uzun yıllar önce ben Yankı Dergisi’nin yazıişleri müdürüyken bir kez daha birlikte çalışmıştık. Aradan geçen yıllar Zülfikar’ı mesleki açıdan daha da olgunlaştırmış. Posta gerçekten iyi bir arkadaş kazandı.

Böylece Ankara büromuz daha da güçlendi. Biliyorsunuz, gazetemizin ilk gününden beri köşe yazarımız olan Cüneyt Canver, Ankara’nın ve siyasi kulislerin nabzını elinde tutuyordu.

Diğer gazetelerin kalabalık Ankara büroları şimdi bu müthiş ikilinin peşine takılacaklar. Bu tatlı rekabetin tüm gazetelere daha başarılı habercilik olarak yansıyacağına eminim.

Engin’i konuşturalım

Gazeteniz Posta, geçen hafta yeni bir kampanya başlattı.

Türkiye’nin en önemli sorununun temiz bir toplum yaratmak olduğunu biliyoruz. Devlet kademelerine çöreklenmiş soyguncu-vurguncu tayfası ve onların özel sektördeki uzantıları temizlenmeden Türkiye’nin bir adım daha ileri gidebilmesine imkan yok.

Şimdi tarihimizin en büyük soygununun kilit tanığı olan Engin Civan’ın bildiklerini anlatması gerekiyor.

Bunu sağlamak için gerekirse Engin Civan’a bazı hayat güvenceleri verilmesi şart. Terörle mücadelede olumlu sonuçları alınan “Pişmanlık” Yasası’nın bir benzeri de temiz toplum mücadelesi için çıkarılmalı.

Posta’nın bu kampanyasının olumlu sonuçlarını yakında hep birlikte göreceğiz.

Hedef dayanmıyor

Geçen haftaki yazımda 250 bin barajını geçtiğimiz, yeni hedefimizin 300 bini geçmek olduğunu yazmıştım.

Yazdıklarımın mürekkebi kurumadan 300 bin hedefi de geride kaldı. Yaysat’ın raporlarına göre cumartesi günü 309 bini, Pazar günü de 313 bini geride bıraktık.

Bu başarılı haberciliğimize verilen en büyük ödül. Halkın yanında yer alan, yalnızca halkın çıkarlarını savunan gazeteniz Posta bugünden itibaren hedefini büyütüyor.

Şimdi amacımız Türkiye’nin en çok satan gazetesi olmak. Bunu da sizlerle birlikte kısa sürede başaracağız.

Fiyatımız değişmiyor

İlk günden beri söylediğimiz gibi gazetemizin fiyatı bizi daha iyi tanıyabilmeniz için 2500 lira olarak belirlendi.

Türkiye’de gazete okuma alışkanlığını yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz.

Ülkemizdeki kötü yönetim enflasyonu getirip yüzde 156’lara dayadı. Bu şartlarda daha ne kadar gidebileceğimizi bilmemekle birlikte, her zaman halkın ve gençlerin gazete okuyabilecekleri bir düzeyde kalmaya gayret edeceğiz.

Halkın gazete okuma alışkanlığının yaygın olduğu ülkelerde devleti yönetenlerin de topluma karşı çeşitli sorumlulukları olanların da daha iyi denetlendiği, daha iyi çalıştıklarını biliyoruz.

Posta bu alışkanlığı yaygınlaştırarak, Türk demokrasisinin gelişmesine de kendince katkıda bulunacak.