Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Takvim'in utancı

Takvim gazetesi bir ay kadar önce başlattığı promosyon düzenbazlığına büyük bir yüzsüzlükle devam ediyor. Dağıtacağım dediği ikramiyeleri piyangosuna koymuyor, okuyucusuna dağıtmıyor.

Bu sahtekarlığı ortaya çıkaran ve vatandaşın soyulmasına karşı çıkan Posta gazetesine de utanmazca saldırıyor. Buna tek kelimeyle pişkinlik diyoruz.

Takvim gazetesinin adını saklayan yazarı benim yazılarıma çok alınmış. Beni mahkemeye verdiğini söylüyor, ama yazdığı yazının altına imzasını atacak kadar cesaret sahibi değil. Hadi verin bakalım beni mahkemeye. Düzenbazlığınızı bir de orada, bağımsız Türk adaletinin önünde kanıtlayayım.

Ben her şeyi açık açık yazıyor ve soruyorum. Eğer verecek bir cevabınız varsa şimdi verin.

İşte sorular

1. Takvim gazetesi 15 günde vereceğini ilan ettiği 101 otomobilden kaç tanesini dağıttı?
2. Aynı kampanyada dağıtılacağı söylenen “yüzlerce hediye” nerede?
3. Şimdi 5 bin bisiklet dağıtacağınızı söylüyorsunuz. İki haftada dağıttığınızı ilan ettiğini bisiklet sayısı (gerçi ben onun da doğruluğundan kuşkuluyum ama neyse) sadece 700. Geri kalan bisikletler kaç günde dağıtılacak?
4. Yaptığınız kampanyada dağıttığınız hediyeleri kaç gün içinde dağıtacağınızı açıklamanız kanun gereği. Neden kanunun bu maddesini görmezden geliyorsunuz? Yoksa niyetiniz bu beşbin bisikleti üç-dört yılda mı dağıtmak?

Cevapları ortada

Bu sorularıma cevap vermenize imkan olmadığını biliyorum. Neyin cevabını vereceksiniz ki? Milleti kandırdığınızı, hediyeleri dağıtmadığınızı söyleyecek haliniz yok ya.. Susup, imzasız yazılarla Posta’ya saldırarak işi geçiştirebileceğinizi sanmayın. Peşinizi bırakmayacağım.

Dağıtacağınızı iddia edip reklamlarını yaptığınız 101 otomobili dağıtmadınız. Türk halkını kandırdınız. Size bir kurtulma şansı veriyorum.

Dağıtmadığınız otomobilleri, “Haydi Türkiye-Mehmetçik Elele” kampanyasına bağışlayın. Hatta hep birlikte müracaat edip, bu tür kampanyalarda çıkmayan hediyelerin Mehmetçik Vakfı’na veya Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlanması zorunluluğu getirelim.

Dağıtacağınızı ilan edip, hala dağıtmadığınız bisikletleri de Çocuk Esirgeme Kurumu’na verin. Oradaki yavrular bisiklet sahibi olsun.

Sizden bu kadar vicdan gösterisi beklemekte haklı mıyım, değil miyim bunu hep birlikte görelim bakalım.

Devrik otomobiller, teneke kolyeler, dağıtılmayan rozetler, reklamda parlak kağıt gösterip saman kağıtlı ansiklopedileri kakalamalar, renkli çarşaf gösterip beyaz çarşaf kuyruklarında insanları süründürmek sabıkalarınızı unutmayın. Bu sabıka dosyanızı daha da şişirmekten vazgeçin. Türk milleti öyle bir millettir ki, susar susar bir tokat patlatır, sesi taa fizandan duyulur, unutmayın.