Salı günkü Posta’nın birinci sayfasındaki ikinci manşet “Bosna elden gidiyor” şeklindeydi.
O günlerde bütün Türk gazeteleri, “Hırvat Ordusu, Boşnak’ları kurtarıyor” diye zafer çığlıkları atarken, Posta’nın genç ve dinamik haber merkezi, birçok geniş kaynaktan gelen haberlerin ışığında, durumun hiç de sanıldığı gibi olmadığı yargısına varıyordu.
Nitekim, The Times ve The Economist’in satır aralarına saklanmış “Tudjman’ın Bosna hatırası”nda şekillenen ve Hırvat Ordusu’nun Doğu Slovenya sınırlarına kadar dayanıp, harekatı durdurmasıyla somutlaşan operasyon, Bosna’nın yeni bir felaketin eşiğinde olduğu gerçeğini gözler önüne seriyordu.
Tıpkı filmlerde olduğu gibi, Tarzan, maymunlardan kurtardığı Jane’in ırzına geçmeye hazırlanıyordu!
İşin ilginç tarafı, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ile, Türkiye’nin Dışişleri de bu operasyonun mimarları olmakla övünüyorlardı.
Ağaçlarla uğraşmaktan ormanın bütününü görmeyi bir türlü öğrenemeyen Türk basınının züccaciyeci gazeteleri ise Hırvat harekatına ve Hırvat-Amerikan Barış Planına alkış tutmaya devam ediyordu.
Bu filmi Kıbrıs’ta görmüştük
Şimdi Bosna’da yepyeni bir oyun sahneye konuluyor. Plana göre Bosna -Hersek Federasyonu adı altında Hırvatistan güdümünde bir yeni devlet kurulacak. Bu federasyonda Boşnaklar, Hırvatlar ve Sırplar temsil edilecekler. Devlet Başkanlığı dönüşümlü olacak.
Daha açıkçası, Barış Harekatı öncesindeki Kıbrıs’a benzeyen bir devlet oluşturulacak.
Hürriyet’te yayınlanan Amerikan planı ise daha vahşi. Sembolik bir Bosna devleti dışında kalan Bosna – Hersek toprakları Hırvatistan ile Sırbistan arasında paylaştırılacak.
Bosna’daki Sabah yazarları, İzzetbegoviç’in birinci planı sevinçle kabul ettiğini yazıyorlar.
Hesap ahrete kalmasın
Gözümün önünde Saraybosna’da, Srebrenica’da, cennet Bosna’nın dört bir köşesinde hunharca öldürülen çocukların, kadınların gencecik insanların fotoğrafları geçiyor.
Üç yılda tam 350 bin Boşnak katledildi. Sayısız genç kadının ırzına geçildi. Sayısını asla öğrenemeyeceğimiz insan ömür boyu sakat yaşayacak. Bütün bunlara yol açan savaş, İzzetbegoviç’in Bosna’da kurulması planlanan Boşnak-Hırvat ve Sırp federasyonuna olan itirazından çıkmamış mıydı?
Bakalım İzzetbegoviç 350 bin müslümanın ölümüne yol açan bu planı, şimdi kabul etmesinin hesabını nasıl verecek?
Bu hesabın ahrete kalmamasını diliyorum.