Bugün TBMM’de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in siyasi geleceğini de büyük ölçüde belirleyecek bir oylama yapılacak.
Cumhurbaşkanlarının görev süresini ikinci kez seçilmeye de olanak sağlayacak şekilde
5 yıl ile sınırlandırılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin akıbeti dün bu satırlar yazılana kadar belirsizliğini koruyordu.
Cumhurbaşkanı’nın görev süresinin uzatılması anlamına gelen bu değişiklik gerçekleşmediği takdirde bir kriz ortamının doğacağı iddiaları var. Ben kişisel olarak koalisyonun bundan çok daha ağır sorunların üstesinden gelebildiğini, değişiklik gerçekleşmezse ortak bir cumhurbaşkanı adayı üzerinde biraz zorlanarak da olsa anlaşılacağını düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı seçme işinin bir krize dönüştürülmesinin Türkiye’ye nelere mal olduğunu hepimiz hatırlıyoruz. Üstelik bugünkü TBMM’de yer alan liderlerin, 1980 öncesi kriz yaratan liderlerden daha sorumlu davranma basiretini gösterebileceklerine de inanıyorum.
Bu konuda çok yazdım ama bir kez daha şunu hatırlatmadan geçmek istemiyorum.
Türkiye 1965 yılında 40 yaşında bir insanı başbakan yapma olgunluğunu ve cesaretini gösterdi. Aradan 35 yıl geçtikten sonra Türkiye’nin bu kez cumhurbaşkanlığı için bir aday bile çıkaramıyor olmasına aklım bir türlü ermiyor.
35 yılda Türkiye’nin daha geriye gittiğini kabul etmek istemiyorum. Bu 35 yılda Türkiye’de bu göreve layık başka hiçbir insan yetişmedi mi? Bugün milletvekillerinin kendilerine bu soruyu sormaları ve vicdanlarında buna verecekleri yanıtlara göre davranmalarını bekliyorum.
Herkes biliyor ki kamuoyunun ‘5 artı 5’ olarak adlandırdığı Anayasa değişikliğinin bir tek amacı var: Süleyman Demirel’in görev süresini uzatmak. Zaten amaç bu olmasaydı, ‘yasalar insanlar için değişmez’ lafını da bu kadar sık duyar mıydık, bilemiyorum..
Gözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rahmi Turan’ın “Baba’dan Fıkralar – Süleyman Demirel’den Duyulmuş, Duyulmamış Nükte ve Yergiler” isimli kitabı (Aksoy Yayıncılık)
dün elime geçti. Kitapta yer alan bir Demirel fıkrası ile sözümü bitiriyorum.
Komutan acemi eri imtihan ediyormuş.
– Düşman karşıdan gelirse ne yaparsın Mehmet?
– Önce ateş ederim, çok yaklaşınca süngümü takıp hücuma geçerim.
– Peki düşman sağdan gelirse?
– El bombası atarım.
– Ya sol taraftan gelirse?
– Yine el bombası atar, makineli tüfekle tararım.
– Düşman arkadan saldırırsa?
– Kalan el bombalarımı ona fırlatırım.
– Peki düşman helikoptere bindi, havadan saldırıyor. O zaman ne yaparsın?
– Benden başka askerin yok mu senin komutanım?
Demirel günahları ve sevaplarıyla 35 yıldır başbakan, devrik başbakan, ana muhalefet lideri, parti genel başkanı ve cumhurbaşkanı olarak Türkiye’ye hizmet etti. Bugün TBMM üyelerine sormak istiyorum: Başka askeriniz yok mu?