Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Beşinci yıla girerken

İnsan kendisini dört yıl öncesine göre daha genç, daha heyecanlı hissedebilir mi? Yanıtım evet, hissedebilir.

Bugün Radikal’in sizlerle buluşmasının üzerinden tam dört yıl geçmiş oluyor. Beşinci yılımıza girerken kendimi daha genç hissetmeme neden olan şey de Radikal’in bu geçmiş dört yılda gösterdiği performanstan başka bir şey değil.

Dört yıl önce yola çıkarken sizlere Radikal’in ‘alışılmış ve geleneksel olandan belirgin bir biçimde farklı olacağı’ sözünü vermiştim. Bugün verdiği sözü tutan insanların rahatlığı içindeyim.

Radikal evrensel gazetecilik ilkeleriyle, Türk aydınlarının bir gazeteden beklentilerini adeta sihirli bir formülle birleştirmeyi başardı. Aydın olmanın, okur yazar olmanın kabahat olduğu bir ülkede, vasatın prim yaptığı bir ortamda bunu gerçekleştirebilmiş olmamız, biz gazetecilerin olduğu kadar siz okuyucularımızın da başarısıdır. Sadece gerçeği arama peşindeki bir avuç genç gazetecinin çabalarının okuyucu tarafından da ödüllendirilişinin bir örneğidir.

Bu dört yılda sadece demokrasiyi ve laik hukuk düzenini savunduk. Herkesin düşüncesini demokratik bir ortamda ifade etmesinin savunucusu olduk, sayfalarımızı her görüşe açtık.

Bugün geriye doğru dönüp baktığımızda ‘iyi ki Radikal vardı’ diyebileceğimiz onlarca olay sayabilirim; unutturulmak, örtbas edilmek istenen ama Radikal’in kararlı tutumuyla gündemden hiçbir zaman düşmeyen onlarca olay..

Radikal’in bu tavrının birçok çıkar çevresini ne kadar rahatsız ettiğinin de farkındayız. Verdiğimiz bu rahatsızlıktan ne kadar memnun olduğumuzu da anlatamam.

Radikal’in bu yılki doğum günü bazı gazetecilerin bir anlaşmazlığa aracılık ettikleri için Murat Demirel’den para aldıklarının ortaya çıkmasına denk geldi. Bazı çevreler ve bazı gazeteciler bunu Türk basınındaki geniş çaplı bozulmanın bir sonucu olarak görüyorlar. Ancak ilginçtir ki ‘bozulma’ örneği olarak verebildikleri isimler yıllardır ortada dolaşan ve uzun süredir kimsenin ciddiye almadığı bir avuç ‘gazeteci bozuntusundan’ ibaret.

Türkiye’de bütün değerler altüst olurken sektörümüzün bir bölümünün de bundan yakasını kurtaramamış olması bir sürpriz değil. Ancak bugün ‘basında bozulma’ olarak adlandırılan ve yukarıda da belirttiğim gibi hep aynı isimlerin etrafında dolaşan tespitin çok da doğru olmadığı kanısındayım. Doğru olmadığı gibi bunun sadece mesleklerini yapmaya çalışan yüzlerce genç gazetecinin emeklerine ve hayallerine karşı bir haksızlık olduğuna inanıyorum.

Sadece Radikal mensuplarının değil, öteki basın yayın organlarındaki meslektaşlarımızın da ezici çoğunluğunun sadece gerçeğin peşinde koştuklarına ve mesleklerini kendilerine sağlanacak çıkarlar karşılığında satmayacaklarına, satmadıklarına inanıyorum.

Radikal’in başarısı ve genç kadrosunun kararlılığı bana geleceğe ümitle bakmamız için çok sebep olduğunu söylüyor. Radikal dört yılında kırk yıllık gazetelerin yapamadığını başarabildiyse, bunun onuru da büyük bir özveriyle çalışan her düzeydeki genç arkadaşlarıma aittir. Onlara teşekkür ediyorum.