Radikal’in bu seneki ‘yaş günü’ Türk basını için özel bir döneme denk geldi. Dağıtım şirketlerinin silahlı saldırganlarca basılıp tahrip edildiği, bayilerin sokak eşkıyası tarafından tehdit edildikleri, şantajın bir reklam pazarlama politikası haline getirildiği, içerik ucuzlamasının ‘tiraj başarısı’ zannedildiği bir döneme..

Bir de ‘yaş günü hediyesi’ aldık. Radikal’in bulunduğu DMC binası, kimlikleri ‘meçhul’ şahıslarca kurşunlandı. Odamın camını delip geçen kurşun tavandan sektikten sonra sekreterim Serap’ın masasına kadar da ulaştı. O saatte binanın bizim bulunduğumuz bölümünün boş olmasına şükrediyoruz.
Gazete binası kurşunlamanın bir insana ya da bir çıkar grubuna ne kazandıracağını bilemiyorum. Herhalde yaptığımız bazı şeylere, yazdığımız haberlere, yayımladığımız yorumlara ve fotoğraflara sinirlenen birileri bize bir şeyler anlatmak istiyor olmalılar.
Ama onlar adına üzülerek belirtmeliyim ki ‘anlayışı kıt’ bir gruba çattılar.
Bu saldırıyla Radikal çalışanlarını ve binamızdaki öteki gazetecileri korkutup, yollarından çevirebileceklerini zannediyorlarsa fena halde yanılıyorlar.
Radikal ilk sayısında okuyucularına verdiği sözleri bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tutmaya devam edecek. Tehditlere pabuç bırakmayacak, saldırılar karşısında sinip susmayacak.
Çıkarcı politikacılar, çeteler, ülkeyi rahatça at oynatabilecekleri bir çiftlik zannedenler Radikal tarafından rahatsız edilmeye devam edilecekler. İnsan haklarının ve laik-demokratik cumhuriyetin savunucusu olmaya devam edeceğiz. Tek angajmanımızın okuyucularımıza verdiğimiz sözler olduğunu unutmayacak, siyasetteki ve iş hayatındaki kirlenmenin sebeplerini araştıracak, sorumlularını teşhir edeceğiz.
Ucuzcu ve kolay yollara sapmayacak, sadece tiraj kaygısıyla hareket etmeyeceğiz. Gazetecilik mesleğinin bizlere yüklediği sorumlulukların bilincinde olarak gerçeği, sadece gerçeği arayacağız. Olaylar karşısında açıkça ve cesaretle tavrımızı ortaya koyarken nesnellikten de uzaklaşmamaya gayret edeceğiz.
Bu, Radikal mensubu bütün gazeteciler adına verilmiş bir sözdür. Sözümüzü canımız pahasına da olsa tutmaya ve gereklerini yerine getirmeye devam edeceğiz. Bu sadece okuyucularımıza karşı değil aynı zamanda kendi vicdanlarımıza karşı da sorumluluğumuzdur.
Bir gazete için her kuruluş yıldönümü geçmişin muhasebesini yapmak için de iyi bir fırsat oluyor. Yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı yeniden gözden geçiriyor, özeleştirimizi yapıyoruz.
Radikal’de eleştirecek birçok şey bulabilirsiniz. Biz de buluyoruz. Aynı şekilde öteki gazetelerle kıyasladığınızda takdir edeceğiniz birçok özelliğimiz de var. Biz de kendimizi bu açıdan takdir ediyoruz.
Eksiklerimizin neler olduğunu biliyor ve onları düzeltmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu konuda en büyük yardımı sizlerden gördüğümüzü belirtmeliyim. Uyarılarınız her seferinde ilgili kişilerce dikkatle okunuyor ve bunlardan kendimize dersler çıkarmayı biliyoruz.
Radikal gibi bir gazetenin Türkiye gibi bir ülkede yayımlanmaya devam ediyor olmasının ülkemizin geleceği açısından çok önemli olduğunun bilincindeyiz. Artık Türk basınında varlığını ve gücünü gösteren Radikal’in gazetecilik anlayışını kurumsallaştırmak, yöneticileri kim olursa olsun Radikal’in hep aynı yayın çizgisinde tavizsiz yürümesini sağlamak önümüzdeki dönemin tek hedefidir.
Radikal’i özverili çalışmalarıyla üç yıldır sırtlarında taşıyan gazeteci arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Radikal’in başarısı gazetecilikten başka hiçbir kaygı taşımayan bu genç kadronun eseridir. Bir tek gün bile Radikal’in yayın politikasına karışmayan gazetemizin sahibi Aydın Doğan’a da bizlere özgür ve demokratik bir çalışma ortamı yarattığı için teşekkür borçluyum. Zaman zaman yaptığımız hatalardan da elbette sadece ben sorumluyum.