Amerika’da otobüs şoförlüğü yapan Temel, zencilerle beyazların yer kavgası yapmasından fena halde sıkılmış. “Nedir bu renk ayrımcılığı” diye yolculara çıkışmış. “Aslında hepiniz aynısınız. Aranızda bir fark yok. Varsayın ki hepiniz yeşilsiniz” demiş. Fikir yolcuların da hoşuna gitmiş. “Evet”, demişler “hepimiz yeşiliz!” “iyi öyleyse” demiş Temel, “şimdi hepiniz yerlerinize oturun bakayım. Açık yeşiller öne, koyu yeşiller arkaya!” Nedense CHP ile DSP’nin birleşmesi ile ilgili haberleri okuyunca aklıma bu fıkra geliyor.
Bir türlü gerçekleşemeyen birleşmenin ardından birisinin şöyle sesleneceğini duyar gibi oluyorum: Bülentçiler öne, Denizciler arkaya!
Şöyle bir hava var. Baykal her türlü fedakârlığa razı ve birleşmek istiyor. Ecevit ise bu birleşmenin bir oyundan ibaret olduğunu, asla birleşmeyeceğini söylüyor.
Yani ‘solcu’ oldukları ileri sürülen ve toplumun dinamik kesimlerini temsil ettiği iddiasında olan iki partinin birleşmesi, bu partilerin başındaki kişilerin iradelerine ve niyetlerine indirgenmiş bulunuyor. Bu size de biraz garip gelmiyor mu?
Büyük toplumsal iddiaları ve hedefleri olan siyasi partilerin birleşmesi yalnızca başlarındaki kişilerin niyetleriyle mümkün mü? Böyle bir birleşme Türk siyasi hayatına ne gibi bir yenilik getirebilir?
Ağır ekonomik koşullar altında ezilen, konuşturulmayan insanlar böyle bir birleşme gerçekleştiğinde, gerçekten kendilerini temsile yetkili bir siyasi partiye kavuşurlar mı?
Türk siyasetinin en önemli sorunu Refah dışındaki partilerin büyük kitleleri etkileyebilecek bir programa ve fikirlere sahip olmamasından kaynaklanıyor.
Diyelim ki bir tarafta DYP ile ANAP, diğer tarafta DSP ile CHP birleştiler. Ne değişecek? Türk halkının daha fazla demokrasi, daha adil bir gelir dağılımı taleplerine cevap verebilecek politikalar bu partiler tarafından oluşturuldu mu? Seçmenin karşısına, çıktıklarında söyleyebilecekleri yeni bir şeyleri olacak mı? Doğrusunu isterseniz bu konuda karamsarım.
Soldaki partiler seslendirebilecekleri yeni bir politika oluşturmayı başarabilirlerse kendi seçmenlerinin güvenini yeniden kazanabilirler.
Kitlelerin önüne doğru çizilmiş politik hedefler koymayı başarabilen, sorunların nedenlerini doğru tespit edip, gerçekçi çözümler önerebilecek parti bu birleşmeyi zaten seçmen bazında gerçekleştirebilir. Eski politik hataları, kitlelere herhangi bir heyecan vermeyen söylemi tek çatı altında toplamak kaç yazar?
İki partinin tek tek aldıkları oyların miktarı ve gücü bunları toplasanız da çıkarsanız da bellidir.
Türk solunun önündeki sorun birleşmek filan değil, yeni fikirler ve çözümler üretmek ve bunu halka anlatmaktır. Bunu başaracak siyasi kadrolar Türk solunun gerçek temsilcisi olma hakkını ilk seçimlerde halktan almayı da başarırlar.