Refah Partisi’nin iktidara gelişiyle birlikte tırmandırılan “darbe” söylentilerine karşı sivil siyaseti temsil edenlerin olayı ne kadar hafife aldıklarını görmek için iki günlük gazetelere şöyle bir göz atmak yeterli.
Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, memleketin Başbakanı, onun yardımcısı ve ana muhalefetin lideri demokrasiyi yalnızca Ankara’da oynanabilen bir oyun olarak görüyorlar.
Cumhurbaşkanı sözde darbe tehlikesi karşısında Meclis’i feshetme yetkisi istiyor. Demokrasiyi korumak için elinde yetki olmadığından yakınıyor.
Başbakan “ben yukarıdakilere anlaştım, ama aşağıdakiler…” diye şikâyet ediyor.
Başbakan Yardımcısı “Çok televizyon istasyonu var, darbe yapamazlar” diye teselli dağıtıyor.
Ana muhalefet lideri “hükümet istifa etmezse darbe gelecek” anlamına çekilebilecek konuşmalar yapıyor.
Vatandaşın oylarını alarak bizleri yönetmeye talip olanlardan hiçbiri demokrasinin asıl teminatının Türk halkı olduğunu görmüyor, görmek istemiyor.
Bu ülkenin tarihinde ilk defa milyonlarca insan siyasi görüş ayrılığı gözetmeden demokratik tepkilerini ortaya koyabiliyorlar.
Ankara’daki kadın yürüyüşüne katılan on binlerce insan görmezden geliniyor.
Üç büyük işçi sendikasının demokrasi için ortaklaşa hareket etme kararları duyulmuyor.
Her gün milyonlarca ev, demokrasinin sessiz bekçileri olduklarını göstermek istercesine ışık eylemine katılıyor.
Politikayı ve ülke yönetmeyi yalnızca Ankara’daki siyasi ayak oyunlarından ibaret sayanlar, bir düdük sesiyle yerlerinden kalkmaya hazır olduklarını saklayamazlarken Türk halkı, demokrasi bilincinin yüksekliğini gösteriyor.
Türk halkının bugünkü gündeminde darbe yok.
Halk yolsuzlukların üzerine gidilmesini, çetelerin dağıtılmasını, demokratik hakların genişletilmesini,
laik hukuk düzeninin korunmasını istiyor.
Halkın oylarıyla seçilenler bu istekleri gerçekleştirmek için çalışacaklarına, kendi yarattıkları korku dağlarının ardına saklanıp, titremeyi tercih ediyorlar.
Türk halkı “laik, demokratik hukuk devleti”ni askerden korktuğu için değil, kendisi için istiyor. Ve bu isteğinin gerçekleşmesi için de bugün elinden gelen her şeyi yapıyor.