Dün akşam “mafyanın en çok öldürmek istediği adam” ile bir akşam yemeğinde bir araya geldim. İlk bakışta, bir kanun adamından çok üniversite öğretim üyesini andıran Roberto Scarpinato’nun “mafyanın ölüm listesinde bir numara” olmasının sebebi, İtalya’da 20 yıldır sürdürülen hukuki mücadelede mafyaya son darbeyi vuran adam olması.
Onunla konuşurken insanın gözünün önünden Susurluk kazası ile başlayan gelişmeler geçiyor.
Scarpinato’nun anlattıkları ile bugün Türkiye’de yaşadıklarımız arasında inanılmaz benzerlikler var.
Ancak Scarpinato, bizler kadar şanslı olmadığını düşünüyor.
İtalya’da iki mafya itirafçısının ifadeleri ile bulunan ilk ipuçlarının değerlendirilip, son halkaya ulaşılması 20 yıla yayılan bir süreci kaplıyor. Oysa bizim ‘çete’nin yakayı ele vermesini sağlayacak ipuçları şu anda herkesin elinde.
Scarpinato’ya, bir politikacı, kanun kaçağı bir katil ve bir emniyet müdürünün bagajı silahla dolu bir otomobilde bulunmasının, çetenin varlığı için önemli bir delil olup olmadığını sorduk.
Aldığımız cevap çok kısa ve netti: Fortissimo! (Türkçede ‘çok güçlü’ anlamına geliyor.)
Scarpinato, Abdullah Çatlı’nın ilişkileri ile ilgili haberleri okuyunca ‘havaya sıçradığını’ da söyledi. Onu havaya sıçratacak kadar güçlü görünen delillerin, nasıl olup da müfettiş raporlarında ‘münferit olaylar’a işaret ettiğini anlayamamış gibi görünüyordu.
İtalyan savcının yaklaşımını görünce aklımdan ‘acaba bu işte muhakkik olarak Scarpinato’yu mu getirtsek’ fikri geçti. Ama bu düşünceyi kafamdan çabuk kovdum. Adalet Bakanı’nın ‘Susurluk olayı kapanmıştır’ dediği bir ülkede, onun da yapacak çok fazla bir şeyi olmadığını düşündüm. Yurdun dört bir yanında zor şartlar altında görev yapan Türk savcılarının da kendilerine benzer imkânlar verilse hukuku egemen kılmak için canlarını seve seve feda edeceklerini aklımdan geçirdim.
En çok merak ettiğimiz konu eski Başbakanlar Craxi ile Andreotti’nin yargılanmaları sürecinin nasıl başladığıydı. Scarpinato, bu konudaki dokunulmazlık engelinin kamuoyu desteği ile aşıldığını söyledi.
Dokunulmazlığının kaldırılmasına karşı vargücüyle direnen Craxi’nin halkın içine her çıkışında başına gelenler yolun açılmasını sağlamıştı. Her İtalyan Craxi’yi her gördüğünde cebinden bir bin liretlik banknot çıkarıp sallayarak Craxi’yi taciz etmiş. Sonunda bu baskıyı kaldıramayan Andreotti kendiliğinden dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyince Craxi’ye de hapishanenin yolu görünmüş.
0 bunları anlatırken, Çiller’i İstinye’de gördüğünde tek başına protesto eden vatandaşımızı hatırladım. Onların sayıları arttıkça bizimkiler de dokunulmazlık zırhının arkasına saklanmaktan vazgeçeceklerdir diye düşündüm.
Scarpinato, bu akşam Kanal D’de Güneri Cıvaoğlu’nun programının konuğu olacak. Anlatacaklarını mutlaka dinlemenizi öneriyorum.