Bugün gece yarısından itibaren bir yılı daha geride bırakacağız.
Yazıma böyle herkesin zaten bildiği bir şeyi bir kez daha tekrarlayan sıradan bir cümleyle başlamak istemezdim.
Ama ne yapalım ki köşe yazarlığının geleneğinde böyle herkesin bildiklerini yeni bir şeymiş gibi tekrarlamak da var.
Zaten yazı yazmanın en zor tarafı yazıya ilginç bir cümleyle başlayabilmek değil mi?
Bu yüzden kimbilir kaç yazar her şeyini tamamladığı romanını rafa kaldırmak zorunda kaldı acaba?
1996 Türkiye için çok ilginç gelişmelerin olduğu bir yıldı. Siyasi tarihle uğraşanlar, sanıyorum 1996’da meydana gelen olaylarla ilgili çok kitap yazmak zorunda kalacaklar.
Yılın son günü durup da geriye bakınca, en önemli olay olarak Susurluk’ta meydana gelen trafik kazasının ardından ortaya çıkan gelişmeleri görüyorum.
Bu gelişmeler yalnızca 1996’ya damgasını vurmayacak, büyük bir ihtimalle sonuçlarını önümüzdeki birkaç yılda da vermeye devam edecek.
Hatta bir adım ileriye gidip 1997 boyunca tartışacağımız en önemli konunun bu olay olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Dün sadece Radikal, Hürriyet, Milliyet ve Sabah’tan oluşan dört büyük gazetede yer alan Çankaya Zirvesi tutanakları bu bilmecenin parçalarının yavaş yavaş ortaya çıkacağını vurguluyordu.
Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere devletin normal işleyebilen kurumlarının ve muhalefetteki siyasi parti yöneticilerinin kararlılıkları, devlet içine çöreklenen bir çetenin sonunu önümüzdeki yıllar içinde görebileceğimiz umudunu uyandırıyor bende.
Türkiye hem sahip olduğu insan potansiyeli hem de ekonomik yetenekleri bakımından bugün bulunduğundan çok daha iyi bir konumda olabilecek bir ülke.
Bu potansiyelin bugüne kadar harekete geçirilememiş olmasının ardındaki siyasi problem çözüldüğünde, gerçekten yaşanabilir bir ülke yaratabileceğimize inanıyorum.
Bugün Türkiye’yi bulunduğu yerden alıp yüzlerce yıl geriye götürmek heveslerinin olduğu da bir gerçek.
Ama bunun boş bir çaba olduğunu hep birlikte göreceğiz.
Bugün belki yılbaşı kutlamalarından rahatsız olan, sokaklara çıkıp Noel Baba maketleri yakanlar da var aramızda.
Olsun. Ben yine de geleceğe ümitle bakıyorum. Onların cürümlerinin çıkardıkları patırtı kadar olmadığını gayet iyi biliyorum.
Herkese mutlu bir yeni yıl diliyorum.