RADİKAL

Peşini bırakmayacağız

Devletin en gizli noktalarına kadar çöreklenmiş bir çetenin Susurluk’taki kazanın ardından yakayı ele vermesinin üzerinden tam iki yıl geçti.

Bugün vardığımız nokta Radikal’in manşetinde özetleniyor: Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik, bir de baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz!
Susurluk kazasının ortaya çıkardığı karanlık ilişkiler ağı, zamanın Başbakanı Necmettin Erbakan tarafından ‘fasa fiso’ olarak nitelenmese, toplumun topyekûn arınma isteği ‘gulu gulu dansı’ diye alaya alınmasa bugün vardığımız yer hiç kuşku yok ki çok daha ileri bir nokta olacaktı.
Ama Necmettin Erbakan, aynı zamanda çetenin suç ortağı da olan ortaklarını koruma kaygısı ile hareket edince Türkiye bu konuda çok önemli bir zaman kaybetti.
Susurluk konusunda kayda değer bir incelemenin yapılabilmesi için Mesut Yılmaz hükümetinin kurulmasına kadar beklemek zorunda kaldık.
Bugün Susurluk davasında tutuklu hiçbir sanık bulunmuyor.
Mehmet Ağar hakkındaki bir başka dokunulmazlık dosyası Meclis’te beklediği için birçok sanık, zaman aşımı nedeniyle işlediği suçlardan kurtulma imkânı da bulacak.
Meclis Susurluk Komisyonu’nun soruşturmasını baştan savma yaptığı, son günlerde ortaya çıkan olaylar ışığında bir kez daha kanıtlanıyor.
Temiz toplum istekleri, yargı bağımsızlığı tam olarak sağlanamadığı için havada kalıyor.
Meclis, çete olayları için bir tanık koruma programı geliştiremediği için elindeki bilgiyi açıklamak isteyen bir çok kişi köşelerinde saklanmaya devam ediyor.
Memurin Muhakemat Kanunu, suç işleyenler için bir zırh olma özelliğini koruyor.
Ancak bütün bunlara rağmen, Susurluk kazasının ortaya çıkardığı karanlık ilişkiler ağına kamuoyunun gösterdiği tepki, Türkiye’de artık birçok şeyin değişeceğini de ortaya koyuyor.
Türkiye’nin geleceği demokratik hukuk devleti ilkelerinin tavizsiz olarak uygulanmasında yatıyor.
Radikal, Susurluk kazası sonrası çete ilişkilerinin gündemden düşürülmesi çabalarına karşı tek başına direndi. İleride o günlerin gazeteleri üzerine yapılacak bir araştırma, Radikal’in cesur ve kararlı tutumunun da hakkını verecek.
Radikal, Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olma yolundaki mücadelesinde aynı kararlı tutumu sürdürmeye devam edecek.
Susurluk’un unutulmasına, üstünün örtülmesine, suçluların yaptıklarının yanlarına kâr kalmasına izin vermeyeceğiz.
Bu ülkede namuslu insanların da en az namussuzlar kadar cesur olduklarını göstereceğiz. Susurluk’tan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.