Mehmet Yakup Yılmaz Body Wrapper

Türk holiganlara kim dur diyecek?

Leeds United taraftarı iki kişinin İstanbul’da bıçaklanarak öldürülmesiyle tırmanan ve en son Kopenhag’daki final maçı öncesinde bir meydan savaşına dönüşen ‘ırkçı’ holiganlar kavgası giderek çok tehlikeli boyutlara ulaşıyor.

İngiliz neo nazi grupların Haziran ayında Hollanda ve Belçika’da oynanacak maçlar sırasında Türklere yönelik saldırılarda bulunmak amacıyla hazırlık yaptıklarını ortaya çıkaran İngiliz polisi, bu grupların Danimarka ve İsveç’li aşırı sağcı gruplarla ilişki içinde olduğunu da tesbit etti.
Benzeri bir işbirliğinin Hollanda ve Belçika’daki neo nazi gruplarla kurulmuş olduğu da biliniyor.
Yalnız maç izlemek üzere bu ülkelere gidecek olanlar değil, bu ülkelerde yerleşik olarak bulunan Türk vatandaşları da ciddi bir tehditle karşı karşıyalar.
Benzeri bir hazırlığın bu ülkelerde yerleşik Türk ırkçılar arasında da sürdürüldüğünü tahmin etmek için de müneccim olmaya gerek yok. ‘Kendini koruma’ bahanesi ile bu grupların da hazırlık yaptıklarını söyleyebiliriz. Nitekim Kopenhag olaylarında bu tür bir hazırlığı önceden yapmış bazı ülkücü grupların boy gösterdiği de bir gerçek.
Ancak bu konuda söyleyemeyeceğimiz tek şey Türk devletinin bu konuda bir hazırlığı olduğudur.
Dışişleri Bakanlığı vakit geçirmeden Hollanda ve Belçika’daki vatandaşlarımızın nasıl korunacağına ilişkin bilgileri talep etmeli, koruma önlemlerinin arttırılması ve sıkılaştırılması için ne gerekiyorsa onun yapılıp yapılmadığını takip etmelidir.
Öte yandan İngiliz polisi ve Futbol Federasyonu, holigan listelerinde isimleri bulunanların Avrupa Şampiyonası maçları için İngiltere dışına çıkmalarını engellemek için olağanüstü bir çaba gösteriyor. En son olarak bu listelerde bulunan kişilerin ellerinden pasaportlarının alınmasını sağlayacak bir yasa değişikliğinin yapılması bile gündeme geldi.
Heysel Faciası’nın ardından İngiltere’nin holigan terörünü önlemek yolunda önemli bir gayret içinde olduğunu biliyoruz. Nitekim ortaya çıkıyor ki İngiltere’de polisin elinde hangi takımın hangi taraftarlarının olay çıkarmaya eğilimli olduğunu gösterir bir liste bile var. Bu listeye dayanılarak bazı kişilerin maçlara girmesi önlenebiliyor, maç izlemek için yurt dışına çıkışlarına kısıtlama getirilebiliyor.
İngiltere boyutlarında olmasa bile Türkiye’de de futbol karşılaşmalarına sadece olay çıkarmak ve rakip takım taraftarlarıyla kavga etmek için giden ‘holiganların’ bulunduğunu biliyoruz.
Ancak ne Türkiye Futbol Federasyonu ne de Emniyet teşkilatı bu kişilerin yer aldığı bir listeye sahip. Bu kişilerin maçlarda istedikleri gibi davrandıkları, yurt dışındaki karşılaşmalara herhangi bir taraftar gibi ellerini kollarını sallayarak gittiklerini biliniyor. Bunun da ötesinde bu kişilerin bizat klüp yönetimleri tarafından finanse edildikleri, ceplerine para konulduğu, yurt dışı ve yurt dışı deplasman giderlerinin karşılandığı da bir sır değil.
Avrupa Şampiyonası için önümüzde çok kısa bir zaman süresi kaldı. Onun için bu tür bir çalışmanın hızlandırılması, bu kişilerin bir an önce tesbit edilerek vize ve maç bileti almalarının önlenmesi gerekiyor.
Şiddet meraklısı üç beş ırkçı çapulcunun bütün bir ulusun alnına kara leke çalmasının önüne geçmek şu anda hükümet gündeminin birinci maddesi olmalıdır.