Kadıköy’de dün aslında futbol açısından hiç de önemli olmayan bir maç vardı. Şampiyonluğa sadece 7 puanın kaldığı bir oyunda, kimin nasıl oynadığının hiçbir önemi yoktu.
Fenerbahçe dün bir puanla yetinerek taraftarını üzdü belki ama üç puanı da kaybedebilirdi. Bunu söylemek lazım; Samsun, Fenerbahçe’den daha iyi oynadı, daha iyi organize olmuş bir takımdı… Ve, Fenerbahçe’ye oynama...
Maçı televizyondan izledim. Bir maçı televizyondan izlemekle, statta izleme arasında gerçekten ciddi farklar var. Bu nedenle bu durumu okuyucularıma yazının başında söylemenin gerekli olduğunu düşünüyorum.
Fenerbahçe bu sezonun en rahat maçlarından birini oynadı. Oyun sahası dışından atılan bir topla daha 1. dakikada 1-0 yenik duruma düşmesine rağmen maçın büyük bölümünü tek kale oynadı ve kolay...
Kadıköy’de tipik bir lig maçı seyrettik. Puan hesabı yapılan, kontrollü oynanan bir futbol… Böyle olunca izleyenler için oyun da haliyle sıkıcı oluyor. Fenerbahçe klasik dizilişini oynadı ama Kemal’i ilk kez...
Dün Fenerbahçe, Gençlerbirliği’ni değil hakem Kuddusi Müftüoğlu’nu yendi. Sanıyorum geçen sezondan bu yana Fenerbahçe ilk kez bu kadar kötü niyetli bir hakemle oynadı. Maçı izlediğimizde Kuddusi Müftüoğlu’nun uyguladığı çifte standartı...
Aşağı yukarı 40 seneye yakın Fenerbahçe-Galatasaray maçı seyrediyorum. Ama hafızam beni yanıltmıyorsa ilk kez Galatasaray’ın hiç olmazsa bir beraberlik kurtarmak için sahaya çıktığına şahit oldum.
Sezon başında kalecilerinin performansını gördükten sonra şöyle düşünüyordum: Fenerbahçe’nin herhangi bir maçı kazanması için en az iki gol atması lazım. Dünkü maçı seyrettikten sonra şunu söyleyebilirim ki, en az üç...