Dün sabah televizyonda Başbakan Bülent Ecevit’in, milletvekillerini Anayasa’nın gizli oy ilkesini ihlale davet etme konuşmasını izlerken ‘böyle mi olmalıydı’ diye düşündüm.
YENİ DELHİ – Güneş doğarken Taj Palace’ın yekpare cam cümle kapısından çıkıp bembeyaz mermer döşenmiş ön avluya ayağımı bastığım anda gür bir sesle irkildim:
Bir anlamda Süleyman Demirel’in ‘mesleki’ geleceğini de belirleyecek olan Anayasa değişiklikleri ile ilgili oylama, Radikal’in iki gün önce tespit ettiği gibi ‘bıçak sırtında’ gerçekleşti.
Karadeniz’de Ukrayna’ya ait ‘ekonomik bölgede’ bir Türk balıkçının ölümü ile sonuçlanan olayı genellikle ‘milli hislerin’ ağır bastığı bir yaklaşım içinde ele aldık.