Erzurum’un köylerinden biri… İki yaşlı nine, pencerenin önünde oturmuşlar, kıtlama çay içiyorlar.. Dışarıda lapa lapa kar yağıyor.. Vakit ilerledikçe karın da hızı artıyor, tipiye dönüşüyor. Dışarıda biriken kar artık diz...
Olay, tek parti döneminde geçiyor. Bir Türk ile bir Fransız aynı kompartmanda seyahat ediyorlar. Tren istasyonda duruyor. Devrin kalantorlarından biri efradıyla içeri giriyor.
İbrahim Tatlıses’e sormuşlar, “Niye kadınları dövüyorsun” diye… “Vallah ben dövmiyrem babo” demiş… “Konuşurken elimi kolumu salliyrem, karılar da gelip suratlarını ellerime vuriyler… Adım çıkmıştır he valla.”
Hürriyet muhabirleri Selin Çağlayan ve Ümit Turpçu bir süredir Irak’talar. Gazetelerin, tencere – tava kavgasının arasında esas görevlerini de hatırlayıp, muhabirlerini sıcak bölgelere göndermeyi düşünmüş olmaları çok sevindirici.
Geçen hafta ilginç bir kitap okudum. Adı “Marlboro’nun kovboyu nasıl cinsiyet değiştirdi?” Kitabı yayınlayan Güncel yayınevi, kapağa adını yazmaya değer bulmamış ama, yazar Jack Mingo, Amerika’da iş idaresi ve büyük...
Fıkrayı Üzeyir Garih’ten naklen anlattılar. Temel, uluslararası bir toplantıya katılmak için yurt dışına gitmiş. Toplantının konusu iletişim ve ileri teknoloji.
Aksaray’dan gelen çevre yoluyla, TEM’in kesiştiği köşede Mahmutbey Köprüsü var. Hem Mahmutbey’e gitmek için, hem de TEM’den U dönüşü yapmak için bu köprüyü kullanıyoruz.